15. LEMA

İkinci Makam: Kader
O hâdisâta sebebiyet veren ve fesadı çeviren birkaç Yahudiden ibaret değildir ki, onları keşfetmekle fesadın önü alınsın. Çünkü, pek çok muhtelif milletlerin İslâmiyete girmeleriyle, birbirine zıt ve muhalif çok cereyanlar ve efkâr karıştı. Özellikle , bazıların gururluları Hazret-i Ömer’in (r.a.) darbeleriyle dehşetli yaralandığından, karakter itibariyle intikama fırsat beklerlerdi. Çünkü, onların hem eski dini iptal edilmiş, hem şeref kaynağı olan eski hükûmeti ve saltanatı tahrip edilmiş. İntikamını, bilerek veya bilmeyerek İslâmiyetin hâkimiyetinden almaya hissen taraftar bir suret almış. Onun için, Yahudi gibi zeki ve hileci bir kısım münafıklar, o halden istifade ettiler denilmiş. Demek, o olayların önünü almak, o vakitteki toplumsal hayatı ve muhtelif düşünceleri ıslahla olurdu. Yoksa, bir iki fesadın keşfedilmesiyle olmazdı. Eğer denilse: “Hazret-i Ömer’in (r.a.) minber üstünde, (hutbe okunan yer) bir aylık mesafede bulunan Sâriye namındaki bir kumandanına Ey Sâriye, dağa dikkat et, dağa!” Taberî, Tarihü’l-Ümem ve’l-Mülûk, 2:380; Ebû Nuaym, ed-Delâil, 3:210,211 deyip, Sâriye’ye işittirip, ordunun idaresi, sevki noktasından zaferine sebebiyet veren kerâmetkârâne kumandası ne derece keskin nazarlı olduğunu gösterdiği halde, neden yanındaki kàtili Firuz’u o keskin velîlik bakışıyla görmedi?”Elcevap: Hazret-i Yâkup Aleyhisselâmın verdiği cevapla cevap veririz. Yani, Hazret-i Yâkuptan sorulmuş ki, “Niçin Mısır’dan gelen gömleğinin kokusunu işittin de, yakınında bulunan Kenan Kuyusundaki Yusuf’u görmedin?” Cevaben demiş ki:“Bizim halimiz şimşekler gibidir; bazan görünür, bazan saklanır. Bazı vakit olur ki, en yüksek mevkide oturup her tarafı görüyoruz gibi oluruz. Bazı vakitte de ayağımızın üstünü göremiyoruz.”Elhasıl, insan her ne kadar kendi isteğiyle işini gören ise de, fakat Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Gerçekten Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. sırrınca, Allah’ın dilemesi asıldır, kader hâkimdir.